Rahim Ağzı Kanseri’nden Korunulabilir mi?

Türk-Alman Jinekoloji Eğitim Araştırma ve Hizmet Vakfı (TAJEV) Mütevelli Heyeti üyesi Prof. Dr. Faruk Köse, Rahim ağzı kanseri, hem aşı hem taramayla korunulabilir, kanser gelişmeden önlenebilir bir hastalıktır” dedi.

Köse, TAJEV tarafından bir otelde düzenlenen “Sadece Benim İçin” isimli toplantıda, rahim ağzı kanserinin, kadınlarda meme kanserinden sonra en yaygın görülen ikinci kanser türü olduğunu ifade etti.

Rahim Ağzı Kanserinden Korunma Yöntemleri

Rahim ağzı kanserine, bulaşıcı “HPV” isimli mikrobun neden olduğunu söyleyen Prof. Dr. bu kanserden aşıyla korunmanın mümkün olabileceğini belirtti. Köse, şu şekilde devam etti:

“Bu aşıyı yaptırırsak yüzde 100 korunmak demek midir? Bu mümkün değil. Çünkü halihazırda yalnızca rahim ağzı kanserine neden olan bu mikrobun tipleri içinden topu topu ikisi ile ilgili koruma sağlanabilecek aşı tasarlanmıştır. Bu iki tipe karşı koruma yüzde 100’dür. Ancak bu iki tip, kanserin yalnızca yüzde 80’inden sorumludur. Diğer tiplerle kanser halen oluşabilir olabilir.”

Rahim ağzı kanserinden korunmak için birinci önceliğin tarama olduğuna dikkati çeken Köse, “Bugün tıpta kesin bilinen bir şey vardır ki ‘En kötü aşı bile en iyi tedaviden daha iyidir.’ Bu ispat edilmiştir” şeklinde konuştu.
Dünyada aşısı yapılan tüm kadın ve erkeklerin takip edildiğini anlatan Köse, şunları anlattı:

“Toplam 46 ölüm vardır. Bu ölümlerin hiçbirinin aşıyla uzaktan yakından ilgisi yok. Trafik kazası gibi diğer nedenlerle ölümler söz konusudur. Ama yeni çıkan tüm aşılar, dünyanın kuralları gereği adım adım izlenmesi gerektiği için takip edilmektedir. Bu aşı ile ilgili en önemli yan etkiler, diğer aşılarda olduğu gibi hafif ateş, kızarıklık, yanma gibi aşı yerine bağlı sorunlardır. Onun dışında gösterilmiş, ispatlanmış diğer hiçbir yan etkisi bulunmamaktadır.”

Türkiye’deki kadınların yalnızca yüzde 13’ünün kontrole gittiğine işaret eden Köse, “Rahim ağzı kanserinden, hem aşı hem taramayla korunulabilir, kanser gelişmeden önlenebilir bir hastalıktır. Meme kanseri var olan taramalarda, kanseri erken yakalamayı amaçlarız. Kanser vardır, erken yakalanacaktır. Rahim ağzı kanseri öyle değildir. Biz rahim ağzı kanserine gitmeden 15-20 yıl önce değişiklikleri görüp, gidişata ‘dur’ diyebiliriz” şeklinde konuştu.