Meme Kanseri Neden Olur & Sebepleri Nelerdir?
Meme kanseri memenin duktus yani süt kanalı ile lobüller hücrelerinin anormal ve kontrolsüz şekilde çoğalması sonucunda gelişen bir kanser türüdür.

Meme kanseri kadınlardan en çok görülen kanser türlerindendir. Erken tanı ve tedavi çok önemlidir. Şimdi gelin hep birlikte meme kanseri nedenlerine bir bakalım.
Meme kanseri memenin duktus yani süt kanalı ile lobüller hücrelerinin anormal ve kontrolsüz şekilde çoğalması sonucunda gelişen bir kanser türüdür.
Bu kontrolsüz çoğalma gösteren hücreler vücudun diğer bölgelerine yayılma potansiyeline sahiptir. Bu nedenle meme kanseri tanısı ne kadar gecikirse bu hücrelerin de vücuda yayılma yani metastaz ihtimali de artmaktadır.
Meme kanserinin bazı belirtileri vardır. Bu semptomlar; memede ve koltuk altında renk değişikliği ve deride kalınlaşma, meme boyutunda ve şeklinde değişiklik, meme derisinin portakal kabuğu görünümü ya da çekinti, meme başında çöküntü, meme başında kızarıklık, şişlik, döküntü, kanlı akıntı olarak sıralanabilir.”
Kendi Kendine Meme Kontrolünde Erken Teşhisin Önemi
Meme kanserinin ilk safhalarında ciddi bir belirtisi olmaz, yalnız ileri safhalarında ciltte kızarıklık, çekilme veya ele kitle gelmesi gibi bulgular ortaya çıkar. Hastaların memedeki değişiklikleri fark etme aşaması da genelde bu safhalara denk gelmektedir.
İşte bu nedenden dolayı erken teşhis için meme kanserinin farkındalığını toplum genelinde yayılmasını sağlamak bu açıdan oldukça önemli hale geliyor. Özellikle 25 yaşından sonra kadınların ayda bir kendiliğinden meme kontrolü yapması tavsiye edilir. 40 yaşından sonra ise yılda bir kez mamografi çekilmesi tavsiye edilir.
Meme Kanserine Engel Olmak Mümkün Mü?
İlk adet yaşının erken olması, 30’lu yaşlardan sonra doğum yapılması ve geç menopoz östrojene maruz kalma süresinin ve kanser riskinin artmasına yol açıyor. Modern toplumlarda meme kanseri nedenlerinin yok etmek olası değil. Çünkü meme kanseri nedenleri olarak en başta doğum geliyor.
Östrojen hormonu 20 ile 30 yaş arasında çok daha aktiftir. Bu süre içinde yapılan gebelik ve emzirme kadınların östrojene maruz kalma süresini azaltıyor. Tıbbi açıdan östrojene maruz kalma süresi kontrol altına alınmadığı için kadınların kansere karşı bilinçlendirilmesi daha fazla önem kazanıyor. Aile geçmişi yani genetik miras, stres, sıkıntı, bağışıklık sistemi zayıflıkları, obezite, sigara gibi çoğu etken östrojen düzeyinin artmasına yol açabilir.