Doğum travmaları ve rehabilitasyonu
Medical Park Samsun Hastanesi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü Uzm. Dr. Meral Taşdemir, doğum travmaları doğum eylemi sırasında, özellikle güç ve uzamış doğum sonrasında oluşan travmalar olduğunu söyledi.
Doğum travmaları ve rehabilitasyonu hakkında bilgi veren Uzm. Dr. Meral Taşdemir, “İri bebeklerde doğum ağırlığı 4 kg ve üzeri, makat gelişi olan bebeklerde ve annenin doğum kanalının dar olduğu durumlarda travma riski daha yüksektir. Doğum eylemi çok uzarsa ve baş takılırsa kadın doğum hekimi forseps veya vakum kullanmak zorunda kalabilir. Doğum travmalarının çoğu tamamen iyileşmesine rağmen bir kısmı ciddi, hatta ölümcül olabilir” dedi.
SİNİR ZEDELENMELERİ
Kırıkların bebeklerde en sık klavıkula yani köprücük kemiği ve kol kemiklerinde görüldüğünü belirten Taşdemir, “Kafa kemiklerinin esnekliği nedeniyle, bu kemiklerde görülmesi nadirdir. Kafa kemiği kırıklarında yumuşak dokuda şişlik ve morluk olması dikkati çeker. İri bebeklerde, baş doğduktan sonra omuzlar takılabilir ve omuzların çıkarılması sırasında kollara giden sinirlerin aşırı gerilerek sinir kökleri zedelenebilir. Bebek kolunu vücuduna yakın tutar ve oynatmaz. Sinir zedelenmesi ile birlikte kırık olup olmadığını anlamak için film çekilmelidir. İlk hafta ağrı kesici dışında tedavi uygulanmaz. Daha sonra fizik tedaviye başlanır. Vakaların çoğu yani yüzde 95’i 3 – 4 ay içinde düzelir. Düzelmeyen olgulara cerrahi tedavi gerekebilir. Forseps yardımıyla yapılan doğumlarda yüz felci gelişebilir. Bulgular doğum sonrası 1. veya 2. gün belirginleşir. Bebek ağlarken alın kırışmaz, göz kapatılamaz ve ağız köşesi sağlam tarafa doğru çekilir. Bu durum kendiliğinden 1 – 3 hafta içinde tamamen düzelir, ancak bu dönemde göz tam kapatılamadığından gözün kuruması ve enfeksiyon kapmasını önlemek için doktorunuzun vereceği göz merhemlerini kullanmanız gerekir” diye konuştu.
BEYİN KANAMASI
En korkulan travmaların beyin kanaması olduğunun altını çizen Taşdemir, “Bebekte aşırı uyku hali veya aşırı huzursuzluk, havale, solunum düzensizliği, solukluk gibi bulguları olabilir. Bilgisayarlı tomografi ile tanı konur” Brakial pleksus (kolun ana sinir kökü) üç büyük dal halinde seyrederek tüm kürek kemiği, omuz ve kol kaslarını çalıştıran büyük sinir topluluğudur. Zedelenmesi halinde kürek kemiği, omuz, dirsek, el ve parmak kasları etkilenecektir. Brakial pleksus, makat gelişli çocuklarda gövde ve boynun yana aşırı eğilmesi ile sinirlerde oluşan çekilme sonucu; baş gelişli doğumlarda omuzların dışarı çıkışı sırasında başın ve boynun aşırı yana eğilmesi ile sinirlere uygulanan traksiyon sonrası; doğum ağırlığı büyük pelvise göre iri bebeklerde oluşabilir. Brakial pleksus zedelenmesinin erken fark edilmesi ve teşhisi genellikle çok zordur. Ailelerin bu olayı fark edip bir fizik tedavi uzmanına bebeklerini götürmelerini sağlayacak noktalar vardır. Bebek her iki kolunu eşit hareket ettirememesi, o taraf kolda renk değişikliği ve şişlik, kıyafetlerini giydirirken o taraf kolda zorluk, bebeğin bir kolunun kucağa alınırken kayması, o taraf kol kaslarında aşırı yumuşaklık, bir taraf elde parmak uzatılınca kavramaması (ilk 1 aya kadar), bir aydan sonra elin ağza götürülememesi, cisim ve oyuncakların hep tek elle kavraması, yüzükoyun yattığında o taraf kolunun dışarıya çıkarılamaması, oturma dengesinin geç gelişmesi ve o taraf kol üzerine bebeğin düşme eğilimi olması belirtilerini gösterir. Bu gibi durumlarda ailenin bebeğini hemen bir fizik tedavi uzmanına götürmesi gerekir. Brakial pleksus yaralanma tedavisi cerrahi ile birlikte rehabilitasyon ya da sadece fizyoterapidir. Cerrahi girişim yapılsa da yapılmasa da mutlaka rehabilitasyonu gereklidir. İyileşme yaralanmanın şiddetine göre değişse de1-18 ay içerisinde görülmektedir” şeklinde konuştu.