Çikolata Kisti 25-35 Yaş Kadınlarda Daha Fazla Görülüyor
Çikolata kisti bir çok bayanın ortak sağlık sorunudur. Bu kist doğurğanlık ihtimalini de düşürmektedir.
Çikolata kisti kısırlığa sebep oluyor
Halk arasında çikolata kisti olarak da bilinen endometriozisin kısırlıkla ilişkili bilinen bir hastalık olduğunu, Hastalığın gebe kalamayan kadınlarda görülme sıklığı, yüzde 50’lere kadar ulaşmaktadır. Tüm dünyada 176 milyon, ülkemizde de 2 milyona yakın kadın sorundan etkilenmektedir.
Uzmanlar doğurganlık çağında kadınların en sık yaşadığı problemlerden birinin çikolata kisti olduğunu, bunun 25-35 yaş arasındaki kadınlarda daha sık görülebildiğini ifade etti.
Hastalığın üreme çağındaki kadınlarda görülme sıklığının yüzde 5-10 civarında seyrettiğini, sorunun anne ya da kız kardeşinde görülmesi durumunda, riskin 6-7 kat daha arttığını, Kısırlıkla ilişkisi bilinen hastalığın gebe kalamayan kadınlarda görülme sıklığı, yüzde 50’lere kadar ulaşmaktadır. Tüm dünyada 176 milyon, ülkemizde de 2 milyona yakın kadın sorundan etkilenmektedir.
Çikolata kisti olan kadınlar, gebeliği ertelememeli
Hastalığın görülmesi, kadının gebe kalamayacağı anlamına gelmez. Ancak gebe kalma şansını azaltır. Sorun, yumurtalık kapasitesini olumsuz etkileyeceği için kadınların gebeliği çok ertelememeleri, hatta bazı durumlarda yumurta dondurmaları da önerilebilir.” diye konuştu.
Ağrı ilaçlarla tedavi edilebilirken, kısırlık için ilaç tedavisinin yararı yoktur ve cerrahi gerekir. Ağrı kesicilere yanıt alınamayanlarda veya çocuk isteği olup gebe kalamayanlarda cerrahi tedavi tercih edilir. Cerrahi esnasında mümkün olduğunca yumurtalıklar korunmalıdır. Ameliyat sonrasında gebe kalma oranı en yüksek ilk aydır. Cerrahi tedavi sonrası gebelik olmayan olgularda eğer tüplerde ve spermde ciddi bir sorun yok ise aşılama yöntemi tercih edilebilir. Daha ileri yaşta, ciddi sperm problemi olanlarda, uzun süredir gebe kalamayanlarda ise doğrudan tüp bebek tedavisi daha uygun olacaktır.
Adet ağrısı doğal karşılanmamalı
Uzmanlar Tedavi edilen bazı hastaların şikayetlerinin tekrarlayabileceğini, ağrının çok şiddetli olması ve tedavi sonrasında azalma göstermemesi durumunda rahim ve yumurtalıkların alınmasının son çare olduğunu bildirdi.
Bu durumda hastalığın tekrarlama riskinin de ortadan kalkacağını vurgulayan Baştu, adet sırasında ağrının doğal karşılanmasının tanıda gecikmeye yol açtığını söyledi.
Ağrısı olan bir kadının ilk doktora başvurmasından çikolata kisti tanısı almasına kadar geçen sürenin bazen 7-8 yılı bulduğuna dikkati çekerek, “Bu nedenle tanı sırasında mutlaka akılda bulundurulması gerekir. Şu anda her ne kadar nedeni ve tedavisi kesinleşmemiş olsa da hayat kalitesini bozan bulguların ortadan kaldırılması tamamen doktor-hasta iletişiminin verimli bir şekilde sağlanmasıyla mümkün olmaktadır. O nedenle hastayla doktor iletişim halinde olmalı ve her sorunun çözümünü beraber planlamalıdır.