Ağız kokusunun nedeni ortaya çıktı

Ağız kokusunun kişilerin sosyal faaliyetlerini de sınırladığını belirten Özgür, “Ağız kokusu kişide özgüven kaybına yol açabilmektedir. Yine eşler arasında sorunlara neden olabiliyor. Ülkemizde ve yurtdışında yapılan çalışmalarda, ağız kokusunun toplumda görülme sıklığı yüzde 30’a kadar çıkmaktadır” dedi.

Özgür, ağız içinden kaynaklanan kötü kokunun çok farklı sebebleri olabileceğine dikkati çekerek, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Ağız kokusu yapan hastalıklar ağız içi ve ağız dışı hastalıklar olmak suretiyle iki gruba ayrılmaktadır. Ağız içi nedenler arasında dil üzerinde biriken bakteriler, diş eti ve diş destek dokularının iltihabı ile diş çürükleri sayılabilir. Ağız kokusu ile gelen hastaların yüzde 90’ı kadarında ağız içerisinde bir hastalık ile karşılaşılmaktadır. Uzun süre devam eden kulak burun boğaz eneksiyonlarını, sindirim sistemi ve bütün vücudu ilgilendiren hastalıkları da ağız kokusu yapan hastalıklardan sayabiliriz. Şeker hastalarında da ağızda aseton kokusu önemlidir.”

Ağız kokusu yapan hastalıklar

Böbrek yetmezliği olan, üre ve sirozlu hastalarda da amonyak birikiminin ağız kokusunun önemli nedenleri arasında olduğunu vurgulayan Özgür, “Ağız kokusu yapan hastalıklar içerisinde midede yerleşen ‘helikobakter pilori’ adı verilen bakteri önemli bir yer tutmaktadır. Ülkemizde yapılan çalışmalarda bu mikrobun sıklığı yüzde 80 civarındadır. Ağız kokusuna yol açan diğer sindirim sistemi hastalıkları ise bağırsak parazitleri, sindirim sistemi kanamaları, reflü hastalığı, mide fıtığı, karaciğer yetmezliği, mide çıkışında tıkanma ve bazı emilim sorunluları sayılabilir” şeklinde konuştu.

Özgür, reflünün, ağız kokusu yapan en önemli hastalıklardan olduğuna işaret ederek, “Helikobakter pilorinin ağız kokusu oluşumundaki rolü konusu ile ilgili çokfarklı görüşler mevcuttur. Bir görüşe göre bakteri ağız içerisine yerleşmekte ve ağız kokusuna yol açan sülfür bileşiklerinin oluşmasına neden olmaktadır. Yapılan bir çalışmada ağız kokusu olan ve mide yakınmaları olan hastaların yüzde 57’sinde helikobakter pilori saptanmıştır. Bakterinin tedavi edilmesiyle hastaların ağız kokusunda kaybolma gözlenmiştir” şeklinde konuştu.

Ağız kokusu olan hastalarda ilk önce kokunun sebebinin ortaya çıkması gerektiğini kaydeden Özgür, “Ağız içi kaynaklı ise ağız temizliği oldukça önemlidir. Diş ve diş etlerinin günde en az iki kez fırçalanması tavsiye edilir. Diş doktorı ve kulak burun boğaz muayenesi kesinlikle yapılmalıdır. Ağız içinde herhangi bir hastalık yoksa hastaların reflü hastalığı ve mide mikrobu yönünden tetkik edilmesi oldukça önemlidir” dedi.